Hayli zamandır, simit yapmak istiyorum.
İstiyorum da bir türlü cesaret edemiyorum.
Bir çok tarif okudum, simit nasıl yapılır öğreneyim diye, sanki bir becerememezlik hali, "olduramayacağım yahu!" fikrine saplandım.
Sonra geçen gün başka bir şey ararken Huysuz Soprano'nun Amerika'da yaşayan Türkler için verdiği tarifi* buldum.
Gelsin mi bana bir cesaret!?
Orada malzeme yok, şu bu durumunda bile yapılabilecekse, ben neden yapamayacakmışım?
Bugün, haftasonu alışverişi yapılmış, hafta içi yemekleri ve ekmekleri hazırlanıyorken, "işte, tam zamanı" simit yapmaya koyuldum.
Sonuç?
Yukarıda ve aşağıda.
Yaptığım işten öyle memnun kaldım ve keyiflendim ki, çocuklar "bırak anne, dur da beğendiğimizi biz söyleyelim" demek zorunda kaldılar.
Bende bir kibir, bir böbürlenme...
*Tarifi, Elif'in linkinde.
Hamiş: Sağ arkadaki iki simite kavrulmuş susam yetmedi, beyaz susama buladım, açık renkli görünüşleri, o yüzden.
.
geliim yiyim mi bi tanesini nolur? beyaz peynir de verir misin yanında? çay da demler misin? Lütfen? Olma mı:)
YanıtlaSilOlma mı hiç Deliciğim?
YanıtlaSilHem de nasıl olur!
Çay, beyaz peynir... Ne istersen.
Bekliyorum.
:))
ayakta aklışlıyorum!
YanıtlaSilekmekçikız hepimize annelik etsin :)
Aştın kendini Ekmekçiiim, bu simitlere şapka çıkarıyorum.
YanıtlaSilAfiyet olsun, ellerin dert görmesin:)))
e be kuzum, aştın vallahi kendini. son nokta budur sanırım...
YanıtlaSilve aslım hayvanıma katılıyorum, bizi manevi evlat edin lütfen :)
e yuh artık diyorum, ben daha ekemk olayına yeni yeni ısınmışken, sen ki hamurların mayaların efendisi onca zamandır çekindiysen, , benim tarihim bir simiti yazmayacaktır yapılmışlar hanemde.
YanıtlaSilyuh artık:PPP
Aslıcığım,
YanıtlaSilYok be yavv! Bir simit uğruna çan çan çan bir anneye ne gerek var? Ben yapıveririm size. :))
Hatta, erguvan seyri randevumuzun katığı simit olsun!
:)
Leylakcığım,
YanıtlaSilTeşekkür ederim övgüye! Valla hiç fena olmadı, ikinci deneme için aklımda başka fikirler belirdi bile...
:))
Şulem, evladım!
YanıtlaSil:))
Yok, henüz son noktaya gelmedim, bir kaç hedefim daha var.:)
Bu arada, sen şu erguvan seyri buluşmasını organize etme görevine atandığının farkındasındır, umarım?
:)
Elektracığım,
YanıtlaSilAslında simit yapma maceram, gözümüzde büyüttüğümüz işlerin en kolay yapılabilenler olması konusunda felsefi bir yazı döktürmenin dayanağı olabilir inan, öyle kolaymış!
Şimdi, sırada nohut mayalı ekmek var, bir takıntım da odur!
:))
tahtaya ben de yazdırdım ismimi...
YanıtlaSilhoff yaa :)) hangi birini yapacağım, bir sürü birikti tariflerim. kuzum, nazar boncuğu takıyorum buraya :*:
YanıtlaSilçok hamaratsınız çook :)
Simit deyince, iki farklı simit çeşidini de unutmamak lâzım bence: Ankara süt simidi ve İzmir gevreği.
YanıtlaSilMetin Bey,
YanıtlaSilYazdırın bakalım!
Demek, erguvan seyrine siz de geliyorsunuz?
:))
Ben, İstanbul simidi bilirim. Ankara, İzmir bilmem valla. Önce aslını bir tatmalıyım ki, kendim sonra yaparım.
:)
Fatmacım,
YanıtlaSilAldım boncuğumu, çok teşekkür ederim.
:))
İşte, sırayla yaparsın sen de, yavaş yavaş...
:)
Ankara sıkıcıdır ama simidi güzeldir ;)
YanıtlaSilen güzel simit istanbul'dadır :) 2 yıl izmir'de yaşarken istanbul simidi rüyalarıma girerdi...
YanıtlaSilbir de ekmekçim, erguvan organizasyonuna atandığımın farkındayım. bugun yerinde inceledim ve fakat fenerbahce tam bir şenlik olmasına rağmen bizim ağaç henüz patlamamış. ama eli kulağında :)
bana da bana daaaaaaaa:)
YanıtlaSilhâlâ senin tarifleri uygulamayı deneyemedim ama yeme konusunda süper başarılıyımdır bak, o garanti:)
maşallah diyorum sana ekmekçikız!
Deliciğim,
YanıtlaSilBildiğim, Ankara simidi sevenin ondan başka bi simit tanımadığı, nedendir bilmem?
Ben diyeyim ki sana, İstanbul sıkıcı deel, simidi de çok gözel!
Accıcık nispet yaparmış gibi mi oldu ki, ne?
;)
Şulem,
YanıtlaSilO incelemeyi ben pazar günü yaptım zaten, daha en az bir haftası var onun.
Hele, önümüzdeki birkaç gün yağışlı olacakmış ya, ardından patlar artık.
Sen planını ona göre yaparsın herhalde...
:))
JoA'cım,
YanıtlaSilSeni de erguvan seyretme grubuna dahil edebil o halde, ne dersin?
Bir taşla kaç kuş bak; mis gibi havada piknik mi dersin, ekmekcikızın simitleri mi dersin, blog arkadaşlarıyla tanışmak mı dersin, erguvan seyri mi dersin? Oh-hoooo!
:))
en güzel simit istanbulludur. istanbuldadır demiyorum, istanbulludur diyorum. örneğin ankaradaysa bu simit kesin istanbuldan kaçmıştır oraya :)) ötesi yok bence.
YanıtlaSileminönü seyyar simitçileri enfestir, şaşmaz. kadıköy de fena değil. bi deneyin, vapura binerken bi kadıköyden alın bi eminönünden bakalım martılar hangisini daha çok sevecek :))
ankara bayat bi şehir. denizi dağı olmayan şehri neydim. bu sebeple istanbul ankarayı döver :)
Aaa! Canimi cektirdin be! Gidiyorum yapmaya.
YanıtlaSilEn guzel simit Mecidiyekoy'de, o kocaman koprulerin altinda, sen cocukken, annenin elini tutmus, onunla durusmalara filan kosturuyorken, soguktan hafif titriyorken, egzos kokusu icinde gozlerin yanarken yenen isli simittir. :o)
Yukaridaki adsiz benim. Adimi yazmayi unutmusum! :oP
YanıtlaSilwww.elifsavas.com/blog
Fatmacım,
YanıtlaSilAnkara sevdalılarını kızdıracaksın, bak!
:))
Ben bir de Tophane'deki simitçi fırınını öneririm. Önerirdim, demeliyim; şimdi duruyor mu bilemedim ya...
Elifciğim,
YanıtlaSilBu kadar ahali içinde simitleri görünce canı çekenlerden, bir tek senden yana tüh be! demem. Bütün bu yazının sebebi sensin! Senin tekniğin başarıyı sağladı.
Sağol!
:)9