Pazar, Nisan 04, 2010

HADEEAA, AKŞAMIYN SİMİDİY BUNLAARR, SICAK SICAK!


Hayli zamandır, simit yapmak istiyorum.
İstiyorum da bir türlü cesaret edemiyorum.
Bir çok tarif okudum, simit nasıl yapılır öğreneyim diye, sanki bir becerememezlik hali, "olduramayacağım yahu!" fikrine saplandım.
Sonra geçen gün başka bir şey ararken Huysuz Soprano'nun Amerika'da yaşayan Türkler için verdiği tarifi* buldum.
Gelsin mi bana bir cesaret!?
Orada malzeme yok, şu bu durumunda bile yapılabilecekse, ben neden yapamayacakmışım?

Bugün, haftasonu alışverişi yapılmış, hafta içi yemekleri ve ekmekleri hazırlanıyorken, "işte, tam zamanı" simit yapmaya koyuldum.
Sonuç?
Yukarıda ve aşağıda.
Yaptığım işten öyle memnun kaldım ve keyiflendim ki, çocuklar "bırak anne, dur da beğendiğimizi biz söyleyelim" demek zorunda kaldılar.
Bende bir kibir, bir böbürlenme...



*Tarifi, Elif'in linkinde.

Hamiş: Sağ arkadaki iki simite kavrulmuş susam yetmedi, beyaz susama buladım, açık renkli görünüşleri, o yüzden.

.

26 yorum:

  1. geliim yiyim mi bi tanesini nolur? beyaz peynir de verir misin yanında? çay da demler misin? Lütfen? Olma mı:)

    YanıtlaSil
  2. Olma mı hiç Deliciğim?
    Hem de nasıl olur!

    Çay, beyaz peynir... Ne istersen.
    Bekliyorum.
    :))

    YanıtlaSil
  3. ayakta aklışlıyorum!

    ekmekçikız hepimize annelik etsin :)

    YanıtlaSil
  4. Aştın kendini Ekmekçiiim, bu simitlere şapka çıkarıyorum.
    Afiyet olsun, ellerin dert görmesin:)))

    YanıtlaSil
  5. e be kuzum, aştın vallahi kendini. son nokta budur sanırım...
    ve aslım hayvanıma katılıyorum, bizi manevi evlat edin lütfen :)

    YanıtlaSil
  6. e yuh artık diyorum, ben daha ekemk olayına yeni yeni ısınmışken, sen ki hamurların mayaların efendisi onca zamandır çekindiysen, , benim tarihim bir simiti yazmayacaktır yapılmışlar hanemde.
    yuh artık:PPP

    YanıtlaSil
  7. Aslıcığım,
    Yok be yavv! Bir simit uğruna çan çan çan bir anneye ne gerek var? Ben yapıveririm size. :))
    Hatta, erguvan seyri randevumuzun katığı simit olsun!
    :)

    YanıtlaSil
  8. Leylakcığım,
    Teşekkür ederim övgüye! Valla hiç fena olmadı, ikinci deneme için aklımda başka fikirler belirdi bile...
    :))

    YanıtlaSil
  9. Şulem, evladım!
    :))
    Yok, henüz son noktaya gelmedim, bir kaç hedefim daha var.:)

    Bu arada, sen şu erguvan seyri buluşmasını organize etme görevine atandığının farkındasındır, umarım?
    :)

    YanıtlaSil
  10. Elektracığım,
    Aslında simit yapma maceram, gözümüzde büyüttüğümüz işlerin en kolay yapılabilenler olması konusunda felsefi bir yazı döktürmenin dayanağı olabilir inan, öyle kolaymış!

    Şimdi, sırada nohut mayalı ekmek var, bir takıntım da odur!
    :))

    YanıtlaSil
  11. tahtaya ben de yazdırdım ismimi...

    YanıtlaSil
  12. hoff yaa :)) hangi birini yapacağım, bir sürü birikti tariflerim. kuzum, nazar boncuğu takıyorum buraya :*:

    çok hamaratsınız çook :)

    YanıtlaSil
  13. Simit deyince, iki farklı simit çeşidini de unutmamak lâzım bence: Ankara süt simidi ve İzmir gevreği.

    YanıtlaSil
  14. Metin Bey,
    Yazdırın bakalım!
    Demek, erguvan seyrine siz de geliyorsunuz?
    :))

    Ben, İstanbul simidi bilirim. Ankara, İzmir bilmem valla. Önce aslını bir tatmalıyım ki, kendim sonra yaparım.
    :)

    YanıtlaSil
  15. Fatmacım,
    Aldım boncuğumu, çok teşekkür ederim.
    :))

    İşte, sırayla yaparsın sen de, yavaş yavaş...
    :)

    YanıtlaSil
  16. Ankara sıkıcıdır ama simidi güzeldir ;)

    YanıtlaSil
  17. en güzel simit istanbul'dadır :) 2 yıl izmir'de yaşarken istanbul simidi rüyalarıma girerdi...

    bir de ekmekçim, erguvan organizasyonuna atandığımın farkındayım. bugun yerinde inceledim ve fakat fenerbahce tam bir şenlik olmasına rağmen bizim ağaç henüz patlamamış. ama eli kulağında :)

    YanıtlaSil
  18. bana da bana daaaaaaaa:)

    hâlâ senin tarifleri uygulamayı deneyemedim ama yeme konusunda süper başarılıyımdır bak, o garanti:)

    maşallah diyorum sana ekmekçikız!

    YanıtlaSil
  19. Deliciğim,
    Bildiğim, Ankara simidi sevenin ondan başka bi simit tanımadığı, nedendir bilmem?
    Ben diyeyim ki sana, İstanbul sıkıcı deel, simidi de çok gözel!
    Accıcık nispet yaparmış gibi mi oldu ki, ne?
    ;)

    YanıtlaSil
  20. Şulem,
    O incelemeyi ben pazar günü yaptım zaten, daha en az bir haftası var onun.
    Hele, önümüzdeki birkaç gün yağışlı olacakmış ya, ardından patlar artık.
    Sen planını ona göre yaparsın herhalde...
    :))

    YanıtlaSil
  21. JoA'cım,
    Seni de erguvan seyretme grubuna dahil edebil o halde, ne dersin?
    Bir taşla kaç kuş bak; mis gibi havada piknik mi dersin, ekmekcikızın simitleri mi dersin, blog arkadaşlarıyla tanışmak mı dersin, erguvan seyri mi dersin? Oh-hoooo!
    :))

    YanıtlaSil
  22. en güzel simit istanbulludur. istanbuldadır demiyorum, istanbulludur diyorum. örneğin ankaradaysa bu simit kesin istanbuldan kaçmıştır oraya :)) ötesi yok bence.

    eminönü seyyar simitçileri enfestir, şaşmaz. kadıköy de fena değil. bi deneyin, vapura binerken bi kadıköyden alın bi eminönünden bakalım martılar hangisini daha çok sevecek :))

    ankara bayat bi şehir. denizi dağı olmayan şehri neydim. bu sebeple istanbul ankarayı döver :)

    YanıtlaSil
  23. Aaa! Canimi cektirdin be! Gidiyorum yapmaya.

    En guzel simit Mecidiyekoy'de, o kocaman koprulerin altinda, sen cocukken, annenin elini tutmus, onunla durusmalara filan kosturuyorken, soguktan hafif titriyorken, egzos kokusu icinde gozlerin yanarken yenen isli simittir. :o)

    YanıtlaSil
  24. Yukaridaki adsiz benim. Adimi yazmayi unutmusum! :oP

    www.elifsavas.com/blog

    YanıtlaSil
  25. Fatmacım,
    Ankara sevdalılarını kızdıracaksın, bak!
    :))

    Ben bir de Tophane'deki simitçi fırınını öneririm. Önerirdim, demeliyim; şimdi duruyor mu bilemedim ya...

    YanıtlaSil
  26. Elifciğim,
    Bu kadar ahali içinde simitleri görünce canı çekenlerden, bir tek senden yana tüh be! demem. Bütün bu yazının sebebi sensin! Senin tekniğin başarıyı sağladı.
    Sağol!
    :)9

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz!