Cuma, Ekim 22, 2010

Bir dalda iki elma, birin al birin alma...


Daldaki elmalara yakılan Ankara türküsüymüş. 
Leylak bilir o zaman.
Çamaşır ipindeki mandallara türkü yakan olmuş mudur?
Onu kim bilecek?


.

8 yorum:

  1. Ben "Mendil serdim sicime/Aman bakın benim cicime" türküsünü bilirdim ama "Mandal astım sicime/Çamaşırlar kurumadı/Pek gidiyor gücüme" yi duymadım valla:))

    YanıtlaSil
  2. bu mandallar ne guzelmis... -ben yazinin iceriginden cok resme takilmisim galiba :)-
    benim telde olsalardi guzel olurdu...

    YanıtlaSil
  3. Leylakcığım,
    Süper bi türkü yakmışsın, ağzına sağlık!
    Ben demiştim, zaten.
    :))

    YanıtlaSil
  4. Sümüklüböceğim,
    Ben de o mandallara ve duruşlarındaki asalate hayran kaldım desem, mübalağa sanatının zirvesini zorlayacağım, biliyorum.
    :))
    Ama, fotoğraf güzel, di mi?
    :)

    YanıtlaSil
  5. Çiçekli olan mandal;
    Ah benim selvi boylum çok özlemişim seni..
    Uzun boylu mandal;
    sorma o kadar mandal içinde hep bekliyorum aynı tişörtün bir ucunda da olsa yanyana olabilmeyi....

    YanıtlaSil
  6. türkü değil de... annemle mandalları balkonda bırakmazdık kışın, ben küçükken yani... üşürler diye :)

    YanıtlaSil
  7. Mavi Baloncuğum,
    Harikasın!
    Mandalların aşkını ne güzel dile getirmişsin!
    :))

    YanıtlaSil
  8. Deliciğim,
    Bizim mandallar değil de, çamaşırlar üşürdü. Sahiden!
    Kaskatı çamaşırları toplayıp, ısınsın, açılsın diye sobanın yanında sandalyelerin üstüne dizerdik.
    :))

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz!