benim kuzular mini mini birinci sıfatını geride bırakalı çook oldu, yine de bizim okul düzenimiz başladı. sabah 06:06'da kalkıyoruz, kızımla.
saate kasten böyle melodik, romantik bir ayar yaptım. erken kalkmanın acısını çekilir kılar, belki.
başlığa yazdığım cümleyi, yakında bir yerlerde okudum, o kadar farklı mecrada bir şeyler okuyorum ki, neresi olduğunu buraya yazarken, hatırlayamadım. ifade çok etkileyici geldi bana.
ben çocukken teneffüse çıkar, bahçede koştururdum. sonra lisede, ergenliğin derin kuyularında yuvarlanırken değil bahçeye çıkmak, sıramdan kalkıp koridorda bile turlamaz olmuştum. bu durumun ayırdına varmam, yıllar sonra, yukarıdaki cümleyi okuyunca oldu. ne tuhaf!
bir de bugünlerde yalan söylemeyen, ancak gerçeğin sadece bir kısmını söyleyen insanları düşünüyorum.
doğruyu eksik söylemek, bazen yalan söylemekten daha fena bir sonuca yol açıyor. eldeki bilgiden yola çıkarak anlaşılan şey, olayı ya da kişiyi farklı şekliyle algılamaya sebep oluyor.
sonra farkediyorsun ki, gerçek böyle değil.
yalan daha dürüst bir anlatım şekli, çünkü o gerçek değil. anlayınca "yalan bu!" denilebiliyor.
oysa eksik gerçek, yalandan bile fena.
yağmur yağıyordu, bahçeyi seyrediyorduk.
yel değirmeni, orada öylece durup, geçip gitmiş yazın arkasından bakıyordu.
merhaba,
YanıtlaSillise döneminde bende hep sınıfta otururdum , çok nadirdi dışarı çıkmam :)
yeni eğitim yılı hayırlı olsun kızınıza inşallah.. sabahları kalkmak büyükleri bile zorlarken küçükler için daha zor olsa gerek:)
YanıtlaSililkokuldayken çıkılıyor oyunlar oynanıyor da lise dedi mi pek çıkılmıyordu...
Nesrin,
YanıtlaSilAnlaşılan lisede üzerimize bir ağırlık gelmiş, pek çoğumuz gibi...
:)
Bir Hayal Kur,
YanıtlaSilAslında kızım artık pek küçük sayılmaz, lisede kendisi. ;)
2 hafta kadar önce yollardan geçerken "yel değirmeni" almanın derdine düşüp alamadan dönen arkadaşımı hatırladım da... ah diyorum şimdi.
YanıtlaSilFatmacığım,
YanıtlaSilDileyelim de, gelecek defaya kısmet olsun. :)