eve bir an önce gitme telaşı, taksi arama ve bulma telaşıyla birleşiyor
istasyon meydanı nisbeten sakin, öyle sakin ki taksi bile yok
derken köşeden bir taksi dönüyor, elimi kaldırıp işaret ediyorum
tam o esnada sol arkamda bir ses "taksilere buradan mı biniliyor?"
soruyu soran orta yaşın hayli üzerinde zayıf bir kadın
"evet" diyorum ve önümde duran taksiye binmek üzere hamle ediyorum
"ne tarafa gidiyorsunuz, ben de binsem?" diyor
gideceğim yeri söyleyince, "ben de o tarafa gidiyorum, yol üzerinde inerim" deyip ön koltuğa atıyor kendini
ön koltukta olunca komutanın kendisinde olduğu varsayımıyla şoföre güzergâhı söylüyor, tam o an yağmur indiriyor
ön koltuk yolcusu ve taksici, yağmur ve istanbul trafiği konulu muhabbete başlıyorlar
arka koltuk yolcusu bu bayat muhabbete dahil olmak arzusu göstermeyince arkaya dönerek tastik istiyor
derken şoföre, bizim aslında iki ayrı taksiye binmemiz gerekirken taksi paylaştığımızı söyleyip kendi gideceği yere kadar olan parayı ödüyor
taksici bir gönül adamı edasıyla "işte ben bu dayanışmayı seviyorum, işte olması gereken budur" diyor
hemen sonra bu "dayanışma" ruhunun her şeye değer olduğunu, asıl olanın işte bu olduğunu flan söylüyor
tam seçimlerle ilgili görüş alış verişi başlayacakken taksiortağım "şu köşede lütfen" iniyor
sonrası daha sakin, hem yolumuz az hem ben çene çalacak havada değilim
çantamı açıp para bakıyorum, içimden düşünüyorum "bakalım kadından aldığından kalan parayı mı alacak, yoksa tam parayı mı" bahse giriyorum kendimle
bir yanım "baksana adam 'dayanışma' falan dedi, tam para almaz, eksik kalanı alır" derken gerçekçi yanım "görürsün sen dayanışmayı şimdi, taksimetre ne yazdıysa onu alacak" diyor
"şurada sağda ineyim ben" diyorum, parayı uzatıyorum
veee....
haydi bilin bakalım ne oluyor?
Fotoğraflar için açıklama:
Erguvan fotolarının konuyla tek ilgisi yukarıdaki olayın geçtiği şehirde yaşamaları...
İlk fotodaki erguvan Altunizade civarında mukimdir, A. arkadaşım tarafından seyir bakılıp bir sureti bana gönderilmiştir.
İkinci erguvan Yıldız Parkı sakinlerinden olup, Ş. arkadaşımın "sen de bak gör" armağanıdır.
Teşekkürlerimle.
Artık o kadar fena şeyler oluyor ki, ben tamamını aldığını düşünüyorum:(( bu arada İstanbul' da yol boyu gördüğüm her erguvanda seni hatırladım:))
YanıtlaSil"Abla paraya ne hacet, dayanışman varolsun" sözleriyle para almıyor... diyor ve kendim de inanmıyorum :)
YanıtlaSilŞ.arkadaşın bin öper seni :)
YanıtlaSilSevdacığım,
YanıtlaSilErguvanları İzmit civarında görmüş olmalısın, yamaçlarda çok vardır. Ne güzel. :)
Bu arada, taksimetrede yazanın tamamını aldı, paylaşmanın karşılığı çifte ücretlendirme!
Leylağım,
YanıtlaSilHaklısın inanmamakta. Aslında gerçekçi yanımın yanılmasını çok isterdim, yine romantik yanım kaybetti işte...
Ş. arkadaşım,
YanıtlaSilHafta sonunda fotoğrafladığın çiçekler de müthişti. Bu ara cömert doğayla iç içesin. Ne mutlu! :)