serbestçe tahmin edebilirsiniz ama benim tecrübemde öyle çok yeri ıslattı ki, inanamadım, o su basmasını kurula kurula bitmedi.
olay şöyle oldu; sabahla öğle arasıydı, çalışma masamın sağ üst köşesindeki su bardağına elim çarpmış. o çarpma nasıl oldu, hangi andı, farkında bile değilim.
o bi bardakcık su masanın üstündeki ajandayı, kağıtları, masanın yüzeyini ve hatta üstümü güzelce ıslattı, yetmedi kalan su masaya hızla yayıldı.
ıslanan kâğıtları kurtarmak için hızla hareket ederken, sakarlığım için kendime söylendim, cık cıkladım. sonra baktım söylenmek boş, alice'in tavşanı gibi koşuşturan halime bir güzel güldüm.
sonra elektra ve küçük kardeşi bir kahve içimi uğradılar.
elektra'mla özleşmişiz çok, sarıldık hasret giderdik; mutlu oldum.
kazağımın rengini bana çok yakıştırdılar; yine mutlu oldum.
böylece sabahın sarsaklığı üstümden uçtu, gitti.
begonvilla.
çok genç, henüz saksıda.
hava soğudu, yağmur şakır şakır yağdı geçen cumartesi.
bizimki o soğuğa ve ıslaklığa direndi durdu.
aferin ona.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoşgeldiniz!