Cuma, Şubat 28, 2020

LODOSUN GÖZÜ YAŞLIDIR

İstanbullular lodos sert esip sersemlettiğinde söyler bu sözü, "lodosun gözü yaşlıdır".
Bu demektir ki, lodosun bunalttığına bakmayın, arkasından yağmur gelir basınç değişir hava rahatlar.
Son iki gündür lodos vardı, önceki gün fırtınaya döneceği uyarısı geldi, üstelik o gün cemrelerin ikincisi suya düşüyordu.
Bir kaç arkadaş,  önceki haftadan Burgazada'ya gitmeye niyet etmiştik, fırtına uyarısını duyunca "dönemeyiz kalırız, ne olur ne olmaz" dedik, vapurlu gezmeden vazgeçip denizi Moda burnundan seyretmeye gittik.



İstanbul'un sokak çocukları martılar, rüzgara kendilerini bırakıp çığlık çığlığa geziniyorlardı. Bulutlar becerikli bir ressamın boyadığı tuvallerdeki gibi gösterişliydi. Rüzgar akşamüstüne dek orta şiddette esti, vapurlar gözümüzün önünde adaya gidip geldiler. Doğrusu biraz pişman olmadık değil; gidiverseydik adaya, lodostan korkmasaydık ya...
Beklenen fırtına ertesi gün geldi. Biraz gecikmişti, telafi etti ve hakkını verdi doğrusu; vapur seferleri iptal edildi, esti savurdu. 
Sonra da tam tahmin edildiği saatte yağmur başladı. Hem de ne yağmur! 



Akşam oğlumla karşı kıyıdan eve dönüyorduk. Köprü üzerinde silecekler yetişmiyordu.
Yağmur yavaşladı sonra, geceyarısına geliyordu vakit.
Yatmadan internette haberlere bir bakayım dedim ve dondum kaldım.
Hiçbir haklı sebep olmaksızın, başka ülke topraklarında evlatlarımızı göz göre göre kaybetmeye değecek ne olabilir?

Bu defa lodos anaların babaların da gözünü yaşla doldurdu...

8 yorum:

  1. Çok yağmurlu bir geceydi gerçekten.

    YanıtlaSil
  2. Çok üzücü gerçekten...

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Ekmekçi Kız,

    Yazıyı okurken canlandırdım, ben olsam giderdim kesin, dedim. Adada,arkadaşlarla mahsur kalmak... ne de güzel olurdu:) Üstelik güzel bir noktada güzel de restoranı olan güzel de bir oteli var:)

    Sait Faik üzerine yazarken, adada olmayı çok istemiştim, araştırmış, plan da yapmıştık. Oradan biliyorum:)

    Ne olur ne olmaz diye, adını da şuraya yazayım otelin: Pyrgos.

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Mehtap,
    Bol yağmur toprak için çok iyi, bizim için de... :)
    Bu sene pek fazla yağış olmadı, hiç değilse bahar gelirken yağsın.

    YanıtlaSil
  5. Sevgili Entlovin,
    Sadece üzülmek çare bulamamak, ağır geliyor. :(

    YanıtlaSil
  6. Sevgili Buraneros,

    Bir arkadaşım, "havayı seven hava güzelken, adayı seven her zaman adaya gider" der. Doğrusu, evet, gitmeliydik. Başka sefere artık.:)

    Gerçekten güzel bir noktada Pyrgos, orada geçen Ekim'de balık yemiştik. Biz daha çok, Pyrgos'a doğru yürürken kıyıdaki Yasemin'de otururuz. Bir de iskele tarafında bir iki yer var.
    Daha eskiden Kalpazankaya'daki salaş bahçeyi tercih ederdik. Girişinde Sait Faik'in insan boyutunda oturur halde bir heykeli vardı, bir ara kayboldu, tekrar yerine konuldu mu bilemiyorum. Orada oturunca, önünüzde hiç kara parçası olmadan doğrudan Marmara'yı seyredersiniz. Tüm adaların en güzel yerlerinden birisidir.
    Sonra orası aldı yürüdü, kır düğünleri yapılan, rezervasyonla gidilen ve talep gördükçe ederinden pahalı fiyat çıkaran bir mekan oldu.
    Sait Faik'in adası da zamanın hallerine fazla direnemiyor, ne yazık ki...

    YanıtlaSil
  7. Blog yazarlarına ulaşma adına bir projedir. Yorum Etkinlikleri, blog tanıtımları, teknik destek ve genel sohbet konularından oluşuyor. Üyelik sistemi geçerlidir forumda, ücretsiz. Herkes blog sayfalarında paylaşır ise daha fazla yazara ulaşma şansımız artar
    https://entlovin.createaforum.com/
    https://entlovin.blogspot.com/2020/03/blog-yazarlari-forumu.html

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz!