Mahallede bizim eve yakın sokaklardan birinde, yıkılıp yeniden yapılan apartmanlardan birinin bahçesine erguvan fidanı dikmişlerdi.
Geçen sene bahar gelmeden, görmüş geçirmişler zamanını beklerken, bizimki genç ve aceleci olmanın etkisiyle, mevsimin en başında çiçeklerini açıvermişti.
Bu sene de geçen haftaki ılıman havanın cazibesine kapılıp çiçekleniverdi, hemen.
Kaç gündür aklımda virüs halleri, önünden yürüyüp geçiveriyordum. Bugün bir fotoğrafını aldım, nihayet.
Aksi gibi hava sevimsiz, bulutlu, rüzgarlı. Genç erguvanın ışıltısını gösterebilmek için fotoğrafla biraz oynadım, etrafı flulaştırdım. Zaten etrafta görülecek fazla bir şey de yok, boş sokaklar, yüksek binalar filan falan.
Akşamüstüydü, Youtube'da Racmaninoff''un 2. Piyano Konçertosu'nun icra edildiği bir konser kaydı buldum.
Bir Türk kahvesi yapıp oturdum, sakin, keyifli müzik dinliyordum.
Birden top patlaması gibi gümbürtülü bir sesle yerimden sıçradım.
Gök gürültüsüymüş!
Ayy, yani ne desem?
Ankara da kar, tipi...
YanıtlaSilBu sene erguvanlarda kimlere açacak kendini ya:( Baharın tadını çıkarabiliriz umarım.
YanıtlaSilSevgili Tülin,
YanıtlaSilSizin güzel el işlerinizi yaparken ve zorunlu olarak evde otururken, karlı hava ayrıca hoş olabilir. :)
Sevgili Mehtap,
YanıtlaSilUmarım baharın tadını, keyfini ev dışında da yaşayabiliriz.:)
Eskişehir buz gibi. Bahar gelsin. Virüs bitsin.
YanıtlaSilBu arada mail abonelik butonu koyarsan daha rahat takip edebiliriz:)
Sevgili Beyda,
YanıtlaSilBizim memlekette güneş var ve fakat rüzgar soğuk esiyor, üşütüyor.
Benim ara yüze baktım, mail abonelik butonu göremedim, bir daha bakacağım. :)