Pazartesi, Haziran 15, 2020

TUVALE YANSIYAN İSTANBUL

İki gündür artan yatan covid 19 sayısı canımı sıktı. Sabah güne başlarken kendimi sakinleştirmek için bir süre balkonda oyalandım. Küpe çiçeği coşmuş açıyor, yeni aldığım hareli karanfil ve yıldız çiçekleri de yerlerinden hoşnut gözüküyorlar. İyi bari, bizim balkon ahalisi mutlu.

Egzersiz yapıp kahvaltı hazırlığına başlamışken kızlar grubundan bir arkadaşımız bir you tube videosu gönderdi. Bir göz atınca uzun bir video olduğunu gördüm, daha sonra bilgisayar ekranından seyretmeye karar verdim.
Erteleme  kararımın doğru olduğunu videoyu keyifle izlerken gördüm. Tuvaldeki İstanbul başlıklı video İstanbul'un manzara resimlerini yapmış yirmiden fazla ressamın eserlerini gösteriyordu; Fausto Zonaro'dan Devrim Erbil'e uzanan geniş bir yelpazede  seyrine doyulmaz İstanbul tabloları.

Az önce internette biraz araştırma yapıp o resimlerden bazılarını buldum. O günlerdeki İstanbul'un bugünde halen izi var, hiç şüphesiz. Keşke sadece izi değil de aslı kalsaydı.




Hikmet Onat - Üsküdar

Bu resimdeki kayıklar yerinde motor iskelesi ve kıyıda küçük bir park var, sanırım. Arkadaki yüksek binaların eski tütün rejisi binaları olduğunu sanıyorum, eğer yanlış açıdan bakmıyorsam.



Namık İsmail - Moda'dan Fenerbahçe'ye Bakış

Moda iskelesinin üstünde bir yerlerden çay bahçelerine doğru giderken manzara bu açıdan görünüyor.
Resmin  sol üst kenarına yakın duran yelkenli manzarasını bugünlerde de görebilirsiniz. Ayrıca, o ağaç altları ve oturup çay içenler yine oradalar, şükür ki!




Sami Yetik - Bebek

İşte bu manzara artık yok diyebiliriz. Bebek Camii ve  sağ arkadaki binalar var tabii ki. Ayrıca, daha o kadar çok binalar binalar ve kıyıda tekneler tekneler var ki, bu manzara neredeyse görünmez halde.




Şevket Dağ - Boğaziçi

Bu manzaranın Rumeli Hisarı taraflarından boğazın güneyine doğru bakış olduğunu düşünüyorum. Fıstık çamları, köşkler, bol yeşil içinde tepeler var ve haliyle köprüler ve binlerce beton bina yok. 



Nazmi Ziya - Taksim Meydanı

İşte bir rüya tablo daha. Bu meydan artık yok. Var da yok. Büyük bir dönüşümle bambaşka bir yer oldu. Belki sadece Cumhuriyet Anıtı yerinde, bir de Cumhuriyet Caddesi girişindeki apartmanlar.
Resmin Sıraselviler Caddesi ve İstiklal Caddesi tarafından bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum.
Şimdi o açıdan bakılınca betondan başka bir şey görünmüyor, ne yazık.

Tuvaldeki İstanbul videosu burada, emek çekilerek hazırlanmış ve defalarca izlenebilir.

Burada olan ressamlar daha fazlası için İstanbul Sanatevi'nden yararlandım, bakmak isterseniz, tık.

2 yorum:

  1. Sevgili Ekmekçi Kız,

    "Şimdi o açıdan bakılınca betondan başka bir şey görünmüyor, ne yazık." demişsiniz ya... Oysa biz taşralılar bu konuda çok avantajlıyız:) İstabul'dayken bir gün, şöyle demişiz mesela, bence denemelisiniz:)

    "Samimiyetsiz binaları yok kılan, zamanın yozlaşmalarına direnemeyen sokaklardaki yeni yetme evleri devre dışı bırakan, eskinin dokusuyla uyumsuzları bizden saklama konusunda çok becerikli gözlerimiz ve onları aynı başarı ile yönetebilen komuta merkezimiz var. Bu sayede bugünü dünün güzellikleri ile yaşayabiliyor, ruhumuza ve görsel hafızamıza yerleştirdiğimiz eskinin şıklığı ile kendi yaratığımız dünyanın içine saklanmayı başarabiliyoruz."

    Başaracağınızdan eminim.:)

    Video ve müzikler çok güzeldi... onun için ayrıca teşekkürler.:)

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Buraneros,

    Göz hafızası daha geçici sanırım, insan değişikliklere bir süre sonra alışıyor. Gel gör, kalp hafızası unutmuyor ve bir gün aniden eskisini zihinde canlandırıveriyor. Bu resimleri izlerken yaşadığımın hüznün bir benzeri böyle zamanlarda sarıyor benliğimi.
    Nostalji dedikleri tam da bu işte!

    Güzellikler için aracı olabildiysem, ne mutlu. :)

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz!