Şermin Yaşar'ın adını ilk kez, yanlış hatırlamıyorsam, gazeteci Nilay Örnek'in bir paylaşımında görmüştüm. Kimmiş, kimlerdenmiş merakıyla bakınca, instagramda yazdıkları hoşuma gitti, takip etmeye başladım. Sonra öğrendim ki, çocuklar için yazdığı kitaplarla tanınan ve son bir kitabında büyükler için öyküler olan bir yazar kendisi.
İkinci öykü kitabı Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu'nu 2018 yılı sonunda okumuş, içindeki öykülerden etkilenmiş ve sonra okuduğum kitabı benim gibi seveceğini düşündüğüm bir arkadaşıma armağan etmiştim. O kitapla ilgili olarak Şermin Yaşar'la yapılmış bir söyleşinden şu satırları aktarayım:
"...Cenazeye gittik, yakamıza Cemal Amca’nın fotoğrafını astılar. Törenden sonra arabaya bindik, yakamızda birer fotoğraf... O akşam oturdum ve Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu öykümü yazdım... Sevdiği kadını toprağa verdikten sonra onun yaka fotoğrafını saklayarak cenaze yaka fotoğrafları koleksiyonu yapan bir adamın öyküsü. Şöyle bitiyor:
“Reyhan Hanım’ı ilk cildin ikinci sayfasına koydum. Her vesikalık karşılıklı sayfalarda dört kişi yatıyor. Reyhan Hanım yalnız… Yapayalnız yatıyor. Vasiyetimdir, benim vesikalığımı Reyhan Hanım’ın karşı sayfasına koyacaksınız… Gün gelip birileri bu ciltleri incelediğinde bize bakacaklar ve tekrar kapatacaklar… Yanaklarımız birbirine değecek Reyhan Hanım’la… Dudaklarımız birbirine… Biri tekrar açana kadar öylece kalacağız huzur içinde…”
..."
Geçen sene okuduğum Gelirken Ekmek Al, daha ilk öyküden yüreğime dokunmuş ve içindeki kimi acı kimi tatlı olayları, onları yaşayanların anlayışla karşılamak için heves duyduğunuz insanlık halleriyle içimi ısıtmıştı.
Aynı duyguları, dün bitirdiğim son öykü kitabı Deli Tarla'da da yaşadım. Sanki bu defa insanlık halleri, kitabın sonuna doğru biraz daha buruk acıyla mı doluydu?
Şermin Yaşar'ın açık, net, ne dediği anlaşılır üslubunu seviyorum. Konuşur gibi yazması gerektiğinde okuyanda sohbet etme isteği uyandırması hoşuma gidiyor. Bazen anlattıklarının masal gibi gelmesi ve o gerçek üstü olabilirliğin farkında olarak, yine de inanmayı tercih etmeyi de.
Bu sene Mayıs ayında 67. Sait Faik Abasıyanık hikaye armağanının Deli Tarla kitabıyla Şermin Yaşar'a verildiği açıklandı. Bu armağanın hak edilmiş olduğunu, ödülün Sait Faik ruhuna uygun bir yazara gittiğini düşünüyorum.
Son olarak, Deli Tarla hakkında yapılan bir röportajda altını çizdiğim bir cümleyi aktarayım:
...Çoğumuz böyleyiz, var kederimiz ama anlatamıyoruz, dile gelmiyor, bu da geçer diyoruz, susuyoruz, kanıksıyoruz, olur o kadar diyoruz, ya da kederimiz olduğunu bile fark etmeyecek kadar zaten içine doğmuşuz..."
Her siparişte bir Şermin Yaşar kitabı ekliyor, sonra çıkarıyorum Sevgili Okul Arkadaşım, geçen gün okunmamış kitaplar bölümünde arandım; ödül aldığını da okuyunca gazetelerde... almamışım tabii ki:) Sanırım bundan sonraki ilk siparişte almış olacağım:)
YanıtlaSilSevgili Okul Arkadaşım,
SilBir deneyin bence, sevmezseniz bir daha okumazsınız, severseniz diğerlerini de okursunuz. ;)
Şermin Yaşar okumadım önceden. Geçenlerde sen övdün diye aldım tabii ki, yarın fırsat bulduğum an başlayacağım :)
YanıtlaSilOkumanın sonucunu, duygularını merakla bekliyorum, Şulem. :)
SilŞermin Yaşar uzun zamandır takip ettiğim, okulumuzda bir söyleşide 3 yıl önce misafir ettiğimiz bir yazar. Deli tarlayı almadım henüz ama Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu beni en etkileyenler arasında. Belkide çok sevdiği ve evlendiğini sosyal medyadan duyururken bile zerafetle, aşkla bahsettiği ve yalnızca 3 ay evli kaldığı bir kalp kriziyle bu dünyadan uğurladığı eşinden sonra yazdığı ilk kitap olmasıyladır.Şermin Yaşar o günden sonra neşeli hikayelerinde bile hep hüznü taşır ve o anlaşılır sade dilini pek severim. Hemen alayım Deli Tarla'yı
YanıtlaSilKelebekciğim,
SilYazıda bahsetmedim, ancak, kendisini takip etmeye başladıktan kısa bir süre sonra eşinin ölüm haberini okudum. Gerçekten fena sarsıldım, özellikle aşklarıyla ilgili okuduklarım, avuçlardan kayıveren mutluluk durumu vb. beni çok etkiledi. Bütün bunlardan bağımsız olarak ya da belki bunların oluşturduğu yazar olarak ayrıca izlenesi olduğunu düşünüyorum.
Dilinin hem sade hem zengin oluşu, bana ayrıca cazip geliyor.
Öykü kitaplarını severim. Bir sonraki alacaklar listesine ekleyyeim. Sevgiler.
YanıtlaSilSevgili Parıldayan Çiçek,
SilAlırsanız, keyifle okumanızı dilerim. :)