Epey zaman önce bizim evde yaşayan bir canlının hikayesini anlatmıştım*. Canlı dediğim bir bitki, 1988'den beri birlikte aynı evlerde yaşadığımız bir devetabanı.
O yazıdan sonra, devetabanı büyümeye devam etti; öyle ki, biraz aradan sonra her gören "ne olmuş buna yine!" demeye başladı. Coştu yeni yaprak çıkardı, yine coştu bir tane daha...
Yazın ortasında, artık saksısına sığamamaya başladı. Bu sıcakta saksı değiştirilmez, biraz soğusun hava diye bekliyordum ki, saksısı devrildi ve gövdenin tam orta yerinden kırıldı bedeni.
Üzüldüm tabii, hemen koşup yeni büyük saksı aldım, toprak aldım, iki ayrı saksıya yeniden yerleştirdim.
Bir süre böyle yaşamaya devam etti, fakat ayda bir yeni yaprak çıkarmaktan vazgeçti, açmış olan soldu, kökler cansızlaştı, en sonunda sonbahara doğru köklerinin içten içe çürüdüğünü anladım. Artık destekle, bağlamakla bile canlı duramıyordu.
Bu böyle olmayacak dedim, caanım bitkiyi saksılardan çıkardım, bir süre ayrı dallar kesip köklendirmeye çalıştım. En sonunda, "tamam" dedim, olmuyorsa olmuyordur. İtiraf edeyim, gerçekten çok üzüldüm bu kararı verirken.
İki sene önce filizlenen kökten üretip genç arkadaşım, pilates hocam M.ciğime hediye ettiğim yavrucuk, geçen zamanda büyüdü, büyüdü, büyüdü artık abla oldu.
Bu fotoğraf geçtiğimiz kıştan. Fotoğrafa sığamamış yapraklarıyla, yaşadığı evden memnun olduğu her halinden belli oluyor. 🧿
Yukarıda linki olan yazıda söz ettiğim yeni çıkmış filiz, o sırada oğlumun evine gidecek gibi gözüküyordu. Derken oğlum, biz başka çiçek aldık, şimdilik kalsın sende deyince ikinci yavru bizim evde kalmıştı.
Sonrasında ise, ziyaretine gittiğimiz bir başka genç arkadaşımın evine yakışacağını düşündüm ve canım Şekerpembe yavru devetabanının annesi olsun istedim.
İşte yukarıdaki genç hanım da ablasının yolunda ilerleyen o ikinci filiz. 🧿
🧿 🧿 gelince...
O caaanım devetabanımın gözümün önünde helak olmasına o kadar üzüldüm ki, nazar değdi diye düşünmedim desem, yalan olur.
Şimdi buraya abla - kardeş için birer nazar boncuğu olmazsa, olmaz!
maşallah yavrulara:)
YanıtlaSilDevetabanı eskiden salonlarda olmazsa olmaz gibiydi.Yakışıyorlar evlere. Ben de severim ama evde zor bakıyorum çiçeğe.
Teşekkürler Mehtapcığım. :))
SilDuyduğuma göre devetabanı yeniden popüler bir salon bitkisi haline gelmiş. Yerini sevince, güzel açıyor, ortama yakışıyor. :)
insan ne çok üzülüyor böyle çiçeklerin gidişiyle, hele de yıllarca eşlik etmişse hayatımıza. çok iyi anlıyorum seni. ama işte hayatın döngüsü gibi, kızları ve torunları ile yaşam içinde var olmaya devam ediyor demek, ne güzel :)
YanıtlaSilŞulem, en ufak bir saksı bitkisi bile yaşamaktan vazgeçince üzülüyorken, bu kocaman bitkinin ölümüne gerçekten üzüldüm. Hep şükrettim ki, yavruları yaşıyor ve oldukları yerde mutlular.
SilBelki bir gün, onlardan büyüyecek bir torun gelir bizim eve, tekrar. :))
Yaa, maşallah, çok tatlılar:) Bahsetmiştim, yeğenim aldı bana yaklaşık bir ay önce. Yeni yapraklar çıkıyor derken o yeni açmadan sarardı. Mevcutlardan ikisi de kararmaya başladı. Çok üzüldüm, ne yapsam? Kılıç çiçeğim büyüyor, deva tabanım sıkıntılı.
YanıtlaSilSevgili Sezer,
SilDevetabanınız yerini beğenmemiş olabilir, bol ışık sever, ancak doğrudan güneş ışığını pek istemez. Şurada bir link var, belki işinize yarar. https://blog.ciceksepeti.com/deve-tabani-bakimi/
Kılıç da severim. :)
Yılın en az 4 ayını evden uzakta geçirince ne Antalya'da, ne Ankara'da saksı çiçeği yapamıyorum. Arada bir hediye gelen ya da dayanamayıp aldıklarım da bana dayanamayıp ölüyorlar ya da emanet ettiğim yerde intihar ediyorlar özlemimden. Oysa çok severim ama al öldür olayı da içime sinmiyor, kesme çiçekle idare ediyorum. Bu yıl sokağa çıkamayınca onunla da ancak hediye gelenlerle şenlendim. Umarım devetabanının yeni torunlarla tekrar büyür, çok sevgiler...
YanıtlaSilHaklısın Leylakcığım, onlar da canlılar, nasıl ev hayvanları için bakıcı bulmak gerekiyor, saksıdaki bitkiler de öyleler.
SilGerçi Antalya güzel bitkilerin bol olduğu park ve bahçelerle o eksikliği hissettirmiyordur, ama, bu sene eve kapandın biliyorum.
Seneye kısmet olsun umarım. :)
Selam deve tabanı tekrar popüler oldu. Seksenli yıllar tahminen 87 bende vardı. Galiba sonra öldü. Tekrar sahip olmak istiyorum. Ama evde koyacak yerim yok Benjamin var salonda büyük. Evin içinde büyük çiçekleri seviyorum. Seven insan bir şekilde yer bulur. Sizinki çürüme olmuş. Yani öyle anladım. Yanlışta olabilir. Se giler.
YanıtlaSilDemek ki, devetabanlarımız yaşıtmış! :))
SilEvet, ben o saksı değişimini beceremedim. Olanlar oldu. :(
Devetabanı çok pahalı fiyatlarla satılır oldu. Moda olduğundan sanırım.
Şu çiçeğin yaşam öyküsü olmuş, ne de güzel dillendirmişsiniz. Bu deve tabanı çiçeği benim ilk gençliğimin güzel evlerinde olurdu. Yaşayan evler diyorum çiçekli evlere ben. Bende fazlaca bir çiçek yaşamadığındna kaktüse döndüm:))) orkidelerimi de dağıttım geçenlerde
YanıtlaSilKelebekciğim,
SilDevetabanı, tropik bitki oluşundan sanırım bulunduğu ortamı genişlemiş gibi gösteriyor, nasıl derler zengin duruyor. :))
İnsanların bitkilerle daha iyi anlaşan ve hayvanlarla daha iyi anlaşanlar olarak farklı özellikte olduklarını düşünüyorum. Bir de hiç bir canlıyı tanımayanlar var ki onlar konumuzun dışında. :(