Perşembe, Nisan 28, 2022

Bi Koşu Kadıköy'e Gidip Gelmece

Günün etkinliği tam olarak böyle oldu, bugün. 
Bizim tarafın insanları bilir, Rıhtım Caddesi civarındaki medikal malzeme satan dükkanlar vardır. Oradan annemin fizyoterapistinin tavsiye ettiği bir aleti almaya gitmem gerekti. Aslında bir kaç gündür aklımdaydı, denk düşürememiştim.
Öğlene yakın bir saatte, "şimdi metro tenhadır, haydi Abbas Kadıköy seni bekler, çık yola" dedim. Gerçekten metro sakindi.
Gideceğim yer Kadıköy'den ve Ayrılık Çeşmesi'nden eşit uzaklıkta olduğu için, giderken Ayrılık Çeşmesi metro istasyonunda indim. Navigasyonu açtım ve böylelikle kendi başıma olsam "yol var mı burada, nasıl ve nereden gideceğim" diyeceğim yollardan, alt geçitlerden geçerek ilgili adresi elimle koymuş gibi buldum. 
 


Dönüş yolunda, gelirken tasarladığım üzere, Kadıköy'e iskelelere doğru devam ettim. 
Bugün poyraz esiyor İstanbul'da. Kaç zamandır unutmuştuk kendisini, şöyle havayı temiz pak etmesini, ohh püfür püfür.
İskelelere ulaştığımda önce İBB Halk Ekmek Kulübesinden satıldığını gördüğüm pideden iki tane aldım, annem için. Zira dün bizim mahalledeki Halk Ekmek kulübelerinde anında tükenmişti, bulamamıştım.
Sonra, deniz kenarında durdum "poyramış" denize baktım. (Poyramak, Bozcaadalıların rüzgarın poyrazdan estiğini anlatmak için kullandıkları bir tabir, çok hoş değil mi? ) Vapurları izledim, karşı kıyıya baktım. 
Fotoğraftaki Beşiktaş / Adalar iskelesindeki kalkmak üzere olan vapur.




Kadıköy Meydanının, İskele civarının halleri; koşanlar, bekleyenler, gezinenler...

Fazla oyalanmadım, iskelenin karşısındaki girişten metroya yürüdüm. Metronun 4 vagonlusu platforma adım attığım an kalktı, koşsam yetişirmişim. Altı dakika sonra sekiz vagonlu metro geldi. Arka vagonlardan birinden bindim, oturdum.
Dört vagonlu metroyu kaçırdığım esnada, vagonların pencerelerine yapıştırılmış yazılar görmüştüm. Hani ilkokulda okuma öğrenirken ilk öğrendiğimiz cümleler ipe takılıp asılırdı ya, onun gibi.
Oturduğumda karşımdaki camda "Bora yayılarak oturma", arkamda "Kaya sarı çizgiyi geçme" yazıyordu. diğer camlarda da bunun gibi ana kurallar, serpiştirilmişti. Metroda medeniyet kuralları, sevimli buldum ve  hoşuma gitti doğrusu.



 
Kadıköy'deki eski iskele binasında Beşiktaş ve Adalar vapurları kalkıyor. Burası yakın zamanda bakım ve boya gördü, güzel oldu.
Bu iskeleye göre sağ taraftaki yeni iskeleden Kabataş, Karaköy, Eminönü vapurları kalkıyor. Benim favorim, eski iskele.

Metrodaki yolculuğun bir diğer eğlencesi, bir kaç durak sonra metroya binen dört liseli gencin oynadığı bir çeşit oyundu. Metro bir durağa geldiği an vagonun kapısından çıkıp, karşıdaki gidiş platformuna geçip, bir aralık sonra tekrar yanaştığımız platforma girip, kalkmak üzere olan metro vagonuna binmek olarak anlatabileceğim oyun, ancak metronun bu kadar boş olduğu saatte oynanabilirdi. Aksi halde inen binenlere çarpmak bir yana, turu vaktinde tamamlayamamak nedeniyle metroya yetişememek çok yüksek risk olurdu.
O kadar saf ve o yaşa özgü bir keyifle yapıyorlardı ki bu eylemi, vagondaki -başı cep telefonuna gömülmemiş- herkesin gülümsemesine neden oldular. 
Çok yaşayın siz gençler, keyfiniz eğlenceniz daim olsun!

12 yorum:

  1. Sıcak yazı, kokusu pek hoş geldi, ve keyfiniz beni gülümsetti Sevgili Okul Arkadaşım. Mutluluk bulaşıcı derler ya, evet kesinlikle bulaşıcı. Önce ben bu yazıyı yarın sabah tekrar okur, o zaman yorum yazarım diye düşünüyordum. Fakat yazı birden yok oldu, nasıl bir özlemse oralardaydım. Aldığım keyif yakamı bırakmadı, bir de gülümseme surata... Öyle işte:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutluluğun ekran aşırı Sevgili Okul Arkadaşım'a ulaşmasına çok sevindim. O deniz, iskele, çocuklar... Hepsi gündelik hayatın küçük sevinçleri ve iyi ki varlar. :)

      Sil
  2. Ben de bugün Kadıköy'deydim! Tesadüf. Karşılaşabilirmişiz. Bir ara rüzgarı görünce düşündüm Poyraz galiba bu diye sonra da ekmekçikızımız kesin bu rüzgara bir yorum yapar o zaman doğrusunu öğrenirim dedim. Nİtekim deniz poyramış deyimi de bonus oldu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sabah aklımdan geçmişti bugün randevun olduğu. ;) Ancak, kendimi jet hızıyla gidip dönmeye kurgulamıştım nedense, öyle de oldu. :))
      Evet poyraz esiyordu. Bak, konuyla ilgilenince yavaş yavaş kapıyorsun sen de. :))

      Sil
  3. Off, canım İstanbul çekti :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çeker tabii ki, çekmez mi? :)) Bekliyoruz burada. :)

      Sil
  4. Ayrılık Çeşmesi diye bir semt mi var İstanbul’da?!?! Ay otur ağla!!!! Çok acımasız bu sokak isim vericileri ama yahu, çok şiirsel ve çok acımasız bir proje olmuş bu!!!!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hem de öyle eski ve tarihi bir semt ki! Bak burada ansiklopedik bilgi var: https://tr.wikipedia.org/wiki/Ayr%C4%B1l%C4%B1k_%C3%87e%C5%9Fmesi
      Gerçi, şöyle bir konu var; metro ve tren bağlantı istasyonu olana dek, böyle bir semt olduğunu pek az İstanbullu biliyordu, sanırım.

      Sil
  5. Eski İstanbulda tramvayda falan böyle kurallar yazılmışmıydı değil mi, ne hallere geldik. keşke bunlara gerek kalmasaydı. direktiflerde erkeklere hep :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok yok, haksızlık olmasın, bazı kadın isimleriyle de yazılmış uyarılar vardı, "Lale kapıya yaslanma", mesela. :))

      Sil
  6. Özlediğim Kadıköy e gittim sizinle. Mutlu bayramlar : )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne mutlu, gezme vesilesi olabildeysem. :)
      Size de mutlu bayramlar dilerim, sevgiler. :)

      Sil

Hoşgeldiniz!