Haftasonu için abartılı bir program çizelgem var.
Niyeyse, her şeyi üstüste yapmam gerekiyor.
Şikayet ediyormuş gibiyim ya, değil aslında. Gece gece zevkine dır dır ediyorum, sadece.
Başlangıçta, Cuma akşamı eve vakitlice dönüp mel mel televizyona bakmayı düşünüyordum.
Bir çanak salata kemirip, bir kadeh şarap içip, bir dostla sohbet ediyorken, birden kendimi bir konser salonunda Chopin dinlerken buldum.
Genç piyanistlerimizden Emre Elivar çalıyordu.
Bütün program Chopin'di; iki sonat, bir balat ve bir scherzosu.
Konserden sonra yürürken şifa niyetine bir kap Häagen-Dazs dondurması ziftlendim.
Şimdi acık boğazım tırmalanıyor, sanki.
Dondurma veremiyorum buradan, malum.
Dinlemek isterseniz, Chopin verebilirim.
.
Yani var ya, ne demeli! Hem Häagen-Dazs, hem Chopin... Vallahi çat diye çatlıycam! Adaletin bu mu dünya!
YanıtlaSilÇeşit tercihimi söyleyeyim, damak tadınıza uymazsa belki sinir olmaktan vazgeçersiniz: Çukulata parçacıklı ve chocolate chip cookieli.
YanıtlaSilNasıl?
:)