Çarşamba, Mayıs 06, 2009

KAYMAKLI LOKUM ve DEMİRHİNDİ ŞERBETİ

Dün, vakit henüz Hızır ve İlyas'tan dilekler dileme zamanına ermemişken, öğleden sonranın enerjisi tükenmiş, akşamüstü çayı henüz içilmemişken, içimi daral bastı.
İmdada bir dost yetişti, sanal dünyada iki çift laf ettim kendisiyle, sırtımdan şöyle bir ittiriverdi "çık bir dolaş, hava al" dedi.
Mızmızlanmak eğilimindeydim, yine de.
Derken, aynı anda anladık ki, her zaman tam tersi olur, o söylenir ben hadilerdim, pek eğlenceli geldi bu hal bana. İkiletmedim fırladım dışarı.
Ohh, dünya varmış! Cadde cıvıl cıvıl, kıvıl kıvıl akıyor, yine.
Kimsenin umru bile değil kafamdan geçenler, yükümü ağır bulmalarım, kafa karışıklıklarım, özlediğim, anlayamadığım, kararsızlıklarım, endişelerim.

Kendimi Hacı Bekir'in önünde buluverdim.
Arka salonun sakinliğine yöneldim. Demirhindi şerbeti içtim, şöyle bir arkama yaslanıp pastane vitrinini süzmeye başladım.


Acıbadem kurabiyesine oğlum bayılır. Buradakinin üstüne yoktur, sihirli gibidir; içi yumuşacık, dışı çıtır.
Ayçöreği alsam mı, kızım sever mi, acaba? Hem, ben de ne zamandır yemedim.
Bak şurda da ilginç biçimli bir,...
Ne o?
Firuze mi?
Vay vay! Miföy hamuru görünüşlü çıtırık bir hamur olmalı, üstü pudra şekerli, içinde ne var onun, elma püresi gibi bi şey galiba.
Kesekağıdına birer tane koyun, lütfen. Hepsini kasaya mı ödüyorum?
Önümdeki turist için hazırlanan lokum kutusuna, ağız tadına örnek olsun diye lokum tattırıyorlar. Kasa önündekiler de bu tadım eyleminden paylarını alıyor.
O sırada gözüm, kaymaklı lokum kutusuna takılıyor, "yıllardır yemedim" düşüncesi geçiyor, aklımdan. Hacı Bekir'e her gidişimde, bu özel kutuyu seyretmeyi severim de hiç yemem. Çekmece gibi olan bu kutunun içinde günlük yapılan, hemen tüketilmesi gereken kaymaklı lokumlar durur.
Dur yahu, madem kendimi şımartma anındayım, üç-dört tane alıvereyim, yolda yerim.


Lütfen, bahar nedeniyle rejim yapanlar ve Hacı Bekir'e erişemeyecek olanlar bana kızmasın. İyi halt etmişsin, amma zıkkımlanmışsın, filan diyebilirsiniz de, daha fazlasına gitmeyin.
Ben ettim, siz etmeyin. Ama, ne yapayım? O an öyle gerekiyordu.

.

13 yorum:

  1. Afiyet olsun Ekmekçikızcığım, şu Firuze'yi hiç duymamıştım, öğleyin ben de gidip bakayım Kadıköy'deki Hacı Bekir'e, iyi gelir di mi kafa karışıklığına?

    YanıtlaSil
  2. Ben de duymamıştım. Çok fazla tarzım değilse de, hoştu doğrusu.
    Kadıköy'de iyi gelecek olan sırf Hacı Bekir değil ki, Baylan var orda daha önemlisi...
    :)))

    YanıtlaSil
  3. Hanımlar und efendiler! Çiya'da kiraz aşı yedikten sonra içilecek tadımlık demirhindinin üzerine, en inanmayan insan bile o klişeyi tekrarlama gereğini hisseder: "Hayat güzeldir!"

    (Ama tabii ki insan bunu iki çift göz olarak yapabilirse tadından yenmez yani. O da ayrı hikâye.)

    Ne iyi etmişsiniz Gezgincikız Hanım valla...

    YanıtlaSil
  4. Sahiden "metn" nedir?
    :O)

    Haa, asıl "kiraz aşı" nedir? Alla allaa, neler çıkarıyosunuz siz böyle? Bilinmedik, duyulmadık...

    Boşgeçin siz iki çift gözü filan, öyle eski ağza yeni taam yerken, başka bişeye hacet yok.
    :))

    YanıtlaSil
  5. oh şifa olsun ekmekçikız hanımcığım :)

    sevgiler.


    haftasonu hacıbekir'e gidilecek, şundan bundan alınacak, kedi gibim yalanılacak, mırıl mırıl dönülecek.

    YanıtlaSil
  6. Canımcım
    Ayçöreğine taparım
    Acıbadem kurabiyesine eririm
    Firuze hiç yemedim yediysem de fark etmedim
    Demirhindiba şerbeti de hiç içmedim
    içsem mutlaka hatırlardım
    Beni de bu yakında yedirir içirir misin :-))

    YanıtlaSil
  7. Gülçinciğim,
    Valla, en iyisi sıraya koyup her seferinde bir tanesinden almak, yoksa mide fesadı geçirmek an meselesi...
    :)))

    YanıtlaSil
  8. Bayan E.,
    Valla sen çok komiksin!
    Beni ekran aşırı bile güldürüyorsun.
    Hepiciğini yaparım dediklerinin; yediririm, içiririm, gezdiririm...
    :O)

    YanıtlaSil
  9. "hacı bekir de 3 kere kapatılsaydı lokum yapamazdı." (h. cindoruk)

    YanıtlaSil
  10. o bölge tehlikelidir gerçekten de. baylan, haci bekir, ciya...offf yazarken bile canım çekti çok fena :P

    YanıtlaSil
  11. Simon, böyle mi söylemiş, sahi?
    Yapardı yapardı, bir yolunu bulup yine yapardı.
    :o)

    YanıtlaSil
  12. Şulecim,
    İki gün aç kalalım, sonra bir sabah bir dalalım Çarşı'ya...
    Allah!!!
    :)))

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz!