BÖLÜM:1
GÜL REÇELİNE GÜZELLEME
Çoğu insan gül reçeli sevmez. Oysa, ben bayılırım.
Aklımıza "gül reçeli" deyince gelen, boz pembemsi-sarımsı renkli şekerli bir sıvı içinde yüzen şeffaf renkli bir şeylerdir. Üstelik bu lüzûci sıvı teneke kutulardan ya da plastik bidonlardan tabağa çanağa löp löp aktarılır. Bu görüntü fakirliğine eklenen tadı ise, "manasız" daha doğrusu özelliksizdir.
Tabii ki, benim bayıldığım bu genelde bilinen zavallı reçel müsveddesi değil.
Zihnimdeki tad anılarına ait hücrelerde yaşayan, mayıs ayının reçellik pembe güllerinden yapılmış, bol gül yapraklı, mis kokulu, koyu pembeye çalan ışıltılı rengi gözünüzü alan bir nefasettir.
Kaç senedir, bu hayalle yaşıyorum.
Bir kaç sene önce, gül mevsimi geldiğinde Nişantaşı'nda veya Bağdat caddesinde reçellik incir satan Çingene kadınlarının (Roman değil, Roman demeyin!) bazısının reçellik gül yaprağı da sattıklarını keşfedince çok sevindim. Bu arz, göz açıp kapayıncaya kadar kısa bir-iki gün içinde geçip gidiyor.
Rastladın buldun aldın, yoksa havanı alırsın!
İki sene önce aldığımda annem şahane bir reçel yaptı, tıpkı eski yıllardaki gibiydi. Torun torba kapış kapış sildi süpürdü reçeli, "ne kadar az gül yaprağı almışsın" diye zılgıt yediğim yanıma kâr kaldı.
Nerden bileceksem?
Geçen seneki mübayaa ise sonuç bakımından zayıf kaldı.
Hatırlarsanız, geçen sene pek kış olmadı, hava kurak gitti, bahar demeden hoop yaz geliverdi. Dolayısıyla, bu senenin bolluğu hiç bir nebatın semtine bile uğramadı.
Meğer o kıtlıkta, güç bela rastlayıp "oh, sonunda buldum" sevinciyle aldığım yaprakların yarısı reçellik olmayan gülmüş ve bunlar, o caanım reçelin tadını acılaştırmış.
Bugün Nişantaşı'nda reçellik gül bulup aldım.
İş başa düştü, annemin ayağının alçısı alçıldı, ama, henüz ayakta mutfak işi görecek durumda değil.
İnternet hazretlerinden çeşitli reçel tarifleri buldum.
Şimdi onları kafama göre kardım, işe koyuldum.
Yarından itibaren fotğraflı reçel günlüğümü izleyebilirsiniz.
Artık bilemeyeceğim. Sonuç ve olacak?
Sonuç iyi olsa bunun size ne yararı olacak?
Bana yararı şu; yıllardır kafamda bir mit halinde duran gül reçeli "put"unu devirmiş olacağım.
.
Sonucu heyecanla bekliyorum. Cok severim. Hic yapmadim.
YanıtlaSilwww.elifsavas.com/blog
Umarım o putu yıkarsı ve bir güzel gül reçeli yaparsın...yaparsan ve iyi olursa bunun ne yararı olacağını gayet iyi biliyorum...bol bol o reçelden yiyeceğim hehe ...:-))
YanıtlaSilElifciğim,
YanıtlaSilİnan ben de heyecanla bekliyorum.
:))
Tek korkum, kokusu az olacak diye. Sabah erken toplayın ki, kokusu üzerinde olsun deniyor. Ben, ister istemez beklemişini aldım.
Bakalım, artık...
Bayan E. canım,
YanıtlaSilPek hevesli gördüm sizi!
:))
O olmazsa, başka reçellerim var. Tadın bakalım, ne diyeceksiniz?
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil