Bile bile lades, aslına bakarsanız.
Biliyordum dün gece olacağını, yine de uyku perisi gözkapaklarıma oturunca dayanamadım.
Bu geceyi bekleyeceğim şimdiki halde.
Kaç sene önceki bir yaz, yine Ağustos'ta gecenin geç vaktine dek göl kenarında oturup beklediğimi hatırlıyorum.
Bir başkasında deniz üzerinde beklemiştim. Üstelik o sene ay ve marsın bilmem kaç senede bir gerçekleşen "en yakın konumda görünme" hali de vardı.
Neyse işte, bu seneki göktaşı yağmurunun dün geceki seansını kaçırdım sonuçta. Kısmet bu geceye artık.
Dilek tutacağım!
Bakın burada haber vermişler, anlatmışlar.
Bu bir 19. yüzyıl gravürü. Göktaşları bildiğimiz yağmur gibi yağmış, bakılırsa.
Hadi şehirlerin ışık kirliliği yoktu, hava berraktı diyelim de, yine de biraz abartmamış mı sanatçı?
.
aa bu gece de var mıymış, akşam kaçırdım diye üzülmüştüm ben
YanıtlaSilanlaşılan herkes kaçırmış. ev balkonun hemen yanında dikilen bir sokak lambası var... hayatını bir taşla karartsam? iyi ki hatırlattınız kuzum :)
YanıtlaSilDün akşamı kaçırmayan biri olarak kesinlikle kıskandırmak için yazmıyorum, ancak eğer bu gece, yıldızları izlemek için şehir ışıklarından uzak bir yerlere gitmeyi planlıyorsanız, yanınıza mutlaka uyku tulumu veya minder, battaniye türevi birşeylerle ufak bir piknik sepeti almayı unutmayın.
YanıtlaSilGerçekten çok mutluluk verici birşeymiş gökyüzünü böyle ışıklı bir gecede izlemek. Çok tavsiye ederim. Sevgiler...
Fundacım,
YanıtlaSilSizin orada açık, berrak bir görüş olduysa, ne iyi. Görebilmiş olduğunu umuyorum.
:)
Fatmacım,
YanıtlaSilAhh, keşke tek bir sokak lambasının hayatını karartmak yetseydi.
Sanırım, İstanbul'un bütün ışıklarını karatmalıydık, o da yetmez bulutsuz bir hava olmalıydı.
Ama, olmadı ne yazık ki!
Sevgili Meraklı Kedi,
YanıtlaSilNe kadar şanslıymışsınız ki, Ankara'da imişsiniz ve daha da şanslıymışsınız ki, böylesine iyi hazırlanmış bir akşama katılmış ve yağmur seyrine doymuşsunuz.
İmrendim...
:)