...geldik Temmuz ayına...

...hayat bildiğiniz gibi, gün gün geçiyor, sonra günler üst üste birikiyor.
son defa yazdığımdan beri üst üste neler birikmiş?

yağmurlu günler geçti, yaz gelmeyecek sanısına kaptıracak sıklıkta ve çoklukta.

sonra bir akşamüstü yeğenimin mezuniyet törenine gittik, o akşamüstü yağmur yağmadı, neyse.

kızımın paris'te yaz okuluna gitme hazırlıklarıyla, vize vs. işlerle meşgul olduk bir kaç gün.

o arada bir akşam istanbul festivali'nde nefis bir klasik müzik konseri dinledik, "brahms aydınlanması" yaşadık. çocuklarla gittik konsere; yaşamayı çok istediğim mutluluk anlarındandı, nefis bir anı oldu. (konser bilgisi burada, tık!)

derken yolculuk günü yaklaşırken önce kızımın sağ omuzu tutuldu, sonra benim sol omuzum. bir bakarsan yel esti çarptı, bir bakarsan yolculuk stressinden oldu.

haftasonu bir gün kız arkadaşlarla buluştuk, yemek yedik. ertesi gün annem, kardeşim, yeğenler bir sofra başında muhabbete oturduk.

hafta başında işle ilgili bir karar verme sıkıntısı vardı, sonra o kararı verince sırtımdan bir ağırlık kalktı gibi oldum. bir sayfa çevireceğiz, ciltli büyük sayfalarla dolu defterde bir sayfa...

sonra iki gün işe gitmedim; birinde kızımın yol hazırlıklarına bavul toplamasına eşlik etmek için, öbüründe havaalanına götürmek, göndermek, el sallamak için.
eve dönerken oğlumla bauhaus'a gidip balkondaki kocaman anlamsız koltukların yerine bir ufak masa ve iki sandalye aldık.

akşam kızımın ulaştık, evi bulduk, yerleştik haberlerini bekler ve şükür iyi haberler alırken sıkıntılı bir trafikte karşıya geçtik. 
oğlum açıkhava tiyatrosu'nda marcus miller konserine, ben enka açıkhava'da fazıl say-serenad bağcan konserine gittik arkadaşlarımızla.
müzik kanatlandırdı bizi, gençler de keyfini çıkararak dinlemişler konserlerini...

kızımın sıcak dışında şikayeti yok, omzumun ağrısı geçti sanki.

fotoğraf, bir arkadaşımın yaz tatilinden; toscana der ve susarım.