Cumartesi, Şubat 12, 2022

Ranunculacea'lardan Buttercup mısınız, Düğün Çiçeği misiniz?

 Leylakcığımın dünkü parklarda gezinti yazısını okurken, bir kaç sene önceki bir baharda fotoğrafını çektiğim sarı çiçekler aklıma düştü. Yazıyı bulamadım, ancak Leylakcığımın bu çiçeklerin Antalya'daki parklarda bol olduğuna ve yağlı bir görünüşleri olduğuna dair bir notu da o sarı çiçekli fotoğraflı yazıda  olacaktı.  

Kendi fotoğrafımı bulamadığıma göre, canım Leylak Dalı'nın yazısından devam ediyoruz. Diyor ki: "..."Ranunculus" nedir bilemedim ama "Buttercup" komik değil mi sizce de? Şu güzelim çiçeğe "tereyağı kabı" demek neyin nesiyse. İyisi mi biz kendilerine aile arasında "Düğün çiçeği" demeye devam edelim." 

Yazının altındaki yorumunda Sevgili C.ciğim şunu yazmış:  "... Çiçeğin adı Almanca'da da tereyağı çiçeği. Acaba tereyağına ekstresini / rengini falan mı koyuyorlardı ki?"

Bu cümleleri okuyunca sardı mı beni bir merak? Neymiş acaba, neden adı "buttercup"mış, filan falan...
Elimizin altındaki kutsal bilgi hazinesi sağolsun, öğrendim epey bir şeyler.
Bu sayede Çiçek Sözlüğü / Flower Glossary isimli bir web sayfasından haberdar oldum ki, derya deniz. 
Meraklısı için faydalı bilgiler. 



Bu fotoğrafı aldığım sayfa da Flower Glossary'den, şuraya bi tıklayınız.
Burada anlatıldığına göre, çocuklar buttercupları çenelerinin altına tutarlarmış, eğer çeneleri parlarsa bu durum, o çocuğun tereyağını gerçekten sevdiği anlamına gelirmiş.
Ne tatlı çocukluk oyunları değil mi?

Burada ise, yerli ürün benzer bir web adresini bulabilirsiniz. Bu defa, gezmek görmekle bağlantılı biyolojik çeşitlilik bilgileri var. 
Altlara doğru gidince okuduklarım arasında "ranunculus" hakkında açıklamalar var, mesela:
"... Ranunculus cins adı Latincede ΄kurbağa΄ anlamına gelen rāna kelimesi ile bir küçültme sıfatı olarak kullanılan -unculus sonekinin birleşiminden türetilmiştir; muhtemelen cinsin kurbağalar gibi su kenarında bulunan türlerine atıfta bulunmaktadır...."
Ne kadar hoş bağlantılar...

Düğün çiçekleri arılar ve kelebekler için çok çekici kır çiçekleri arasında yer alırlarmış. Oysa, bu çiçekler insanla için zehirli olabilirmiş. Wildflowers and Seeds başlıklı bir başka sayfada şu bilgiyi buldum:
"... Buttercup ailesinin bitkilerindeki baskın özellik, keskin bir protoanemonin glikozit yağıdır. Türlerin çoğu zehirli olarak listelenmiştir, ancak çoğunun tadı güvenlidir..." 
Anlaşılan tereyağına benzetilmeleri boşuna değil yağlı oluşları özelliklerinden.

Zehir konusu önemli gerçekten, insan masum görünüşlü kır çiçeklerine zehirli olmayı filan yakıştıramıyor belki. Botanik bilmediğimiz ve kırsal alanda yaşayıp tecrübeyle bilgi edinmediğimiz için yeni canlılarla karşılaştığımızda tedbiri elden bırakmamak en iyisi. Şurada, göründüğü kadar masum olmayan on bitkiyi sıralamışlar. 
En çok şaşırdıklarımdan biri, meleklerin borazanı adı verilen zarif duruşlu çiçek oldu. Güzellik ve benden uzak dur uyarısı bir arada!

Yanlış hatırlamıyorsam o güzelim "Into The Wild" filmindeki ölümün nedeni de zehirsizine çok benzeyen başka bir yabani bitkiyi yemek nedeniyle oluyordu. Filmi hatırladınız mı; Burada.

Evet efendim! 
Bir bitkilerle daldan dala gezelim yazısının daha sonuna geldik. 
Sabrınız için teşekkür ederim.
Son söz olarak, çiçekleri seviniz özellikle henüz tanışmadıysanız uzaktan seviniz.

8 yorum:

  1. Vay canına, düğün çiçeğine bak sen, meğer zehirliymiş, hele melek borusuna ne demeli, burada da çok rastlanır, elleşmeyelim :)Dev tavşancıl otunu konu alan bir roman okumuşutum geçen yıl, adını unuttum ama ilginç bir kitaptı, hatta bloga da yazmıştım. Nesli tükenen bitkileri konu alıyordu. Lisedeyken The Foundation diye bir grup vardı hatırlarsın sen de belki, onların "Build me up Buttercup" diye bir şarkıları vardı. Bir türlü akıl erdirememiştik tereyağı kabı ne alaka diye? Meğer düğün çiçeğiymiş bahsedilen :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hemen dinledim şarkıyı, hatırladığımı söyleyemem doğrusu. Ve fakat kastedilenin düğün çiçeği olduğunu anlamış olmanın gururunu taşıyoruz, artık. :))

      Zehirli bitkiler beni de çok şaşırttı, gerçi düğün çiçeği cinayet faali olacak kadar zehirli değil ama, yine de dikkat etmek gerek. :)

      Sil
  2. yazı pek güzel, son söz'e özellikle bayıldım :) bizim evde miço ile yaşamaya başladığımızdan beri eve bazı çiçeklerin girmesi yasak (sıklemen gibi), kediler için zehirli olanlar da var zira ve ne yazık ki bu şaşkınlar uzaktan sevmeyi beceremeyebiliyorlar!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aa! bakar mısın? Sıklamenin kediler için toksik olduğunu bilmiyordum. Gerçi bizim evde kedi ve sıklamen aynı zamanda yaşamadı hiç, bu vesileyle öğrenmiş oldum.

      Sil
  3. Bizim buralar köylükken bahçede ve etrafta çok gördüğümüz bir çiçek ama ben sadece seyirci olduğum için adını sanını bilmiyordum. Nasip bugüneymiş, teşekkürler Sevgili Okul Arkadaşım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim Sevgili Okul Arkadaşım. :)
      Merak duygusu dürtünce, nereden harekete geçeceğim belli olmuyor. Bu defa amatör botanikçi cana geldi. :))

      Sil
  4. Yine telefonumdan yorum bırakamadığım tuhaf bir döneme girdim, üstelik yaz yaz uçtu oldu. Şimdi bilgisayarımı açtım sırf bu yazıya yorum bırakabilmek için ;)
    Çoooook teşekkürler, gerçekten seni okuduktan sonra kendime a şaşkın dedim çünkü bizim ufaklık tam bir botanik meraklısı, 8 yaşında benden çok daha fazla şey biliyor tabiat hakkında ve bana da 2 sene önce bu çiçeklerin adını söyleyen, üstüne de "anne sakın yemeye kalkma, zehirlidir" diye ekleyen de kendisi! :)))) Çok teşekkürler canım Ekmekçi Kız, sayende bu sefer öğrendim diye düşünüyorum! (Umuyorum.)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili C.ciğim,
      Sen o küçük botanikçiyi yanından ayırma bence. :)) Bu yaşta bu kadar ayrıntılı gözlem ve bilgi harika bir beceri hatta yetenek. Umarım bu zevkli dünyayı öğrenmeye devam eder. :)
      Evet, öğrendiğime göre, çiçekleri yemek epey zehirleyici olabiliyor. Bir yerde diyordu ki, dilinizi değdirip bırakırsanız pek bir şey olmaz. Yine de o riske girmeli mi emin değilim. :)

      Sil

Hoşgeldiniz!