Pazar, Haziran 04, 2023

YOLA DEVAM

Mayıs ayında film izlemek ve kitap okumak konusundaki performansım öyle cılızdı ki, aslında temel eylemim izlemeMEK ve okumaMAK oldu demeliyim.
Haziran'da seyrettiğim ilk film, hüzünlü konusuna rağmen  aldığım sinema duygusu ve seyir zevki nedeniyle güzel bir açılış oldu. Umarım bu başlangıçla izlediğim filmlerin devamı güzel gelir.

Bir süre önce MUBİ'de bir İran filmine denk geldim, o sırada izleyemedim "sonra bakarım"lara ayırdım.  Bir kaç gün sonra canım Leylak Dalı'nın filmi izlediğini ve beğendiğini öğrendim. aklımın kenarına tekrardan yazdım filmi. Derken, Şulemin aynı filmi izlediğini ve beğendiğini öğrendim. Meğer, Elektram da izlemiş ve çok beğenmiş. Bu referanslardan sonra denk düşürdüğüm ilk fırsatta filmi seyretmek kaçınılmaz oldu. 

Cuma akşamı kızım odasında bir takım görüşmeler yapar ve hafta sonu gideceği Ankara için çanta toplarken, "gel film seyredelim" önerime olumlu cevap vermiş ancak bir türlü işlerini bitirememişken, daha da bekleyemeyeceğim dedim ve filmi izledim. Çok da iyi yapmışım.

Film 2021'de Cannes'da gösterilmiş, Farsça adını bilemiyorum, İngilizcesi Hit The Road, Türkçesi Yola Devam.
Filmin genç yönetmeni Panah Panahi, Taksi ve Üç Hayat filmlerini beğenerek seyrettiğim ünlü yönetmen Cafer Panahi'nin oğlu imiş. 
Hit The Road bir yol filmi, dört kişilik bir ailenin son noktada ulaşılacak bir amaç  uğruna çıktığı yolculuk bu. Yol boyunca başa gelenler, duygusal gel gitler, aile içi çekişmeler ve destekler kâh ironik,  kâh hüzünlü bir dille anlatılıyor. Filmin konusunu anlatıp seyredeceklerin keyfini kaçırmak istemem. Sadece oyuncuları ve anlatımıyla mükemmel bu filmi lütfen bulun ve seyredin önerisinde bulunabilirim. 

Belki, o zaman şu soruma bir cevap veren çıkar seyredenler arasından: 
Yol boyunca başa gelenler ve yolculuğun kendisi o coğrafya -ve kısmen biz komşu coğrafya- için, tıpkı yaşadığımız benzer hayatlar gibi, saçma sayılacak bir mücadeleden ibaret değil mi?



Filmdeki oyuncuların tümü, gerçek ötesi "gerçek" karakterleri canlandırıyorlar ve çok başarılılar.
Fakat, yukarıdaki afişte de yer alan küçük oğlan bambaşka etkileyici, eskiden "şeytan çekici" derlerdi, öyle bir karakter o. 
Gelecekten umut duyma sebebi...

8 yorum:

  1. biz elif'le dün gece filmi yine izledik, iyi mi? ilk defa bir filmi iki gece ardarda seyredip sonunda yine ağladım...şiir gibi bir anlatım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi bari, bu defa sonunda ağlamışsın, tüm film boyunca değil en azından...
      Çok güzel film, sahiden şiirin sinema kılığındaki hali, diyebiliriz. :)

      Sil
    2. 3.denememde, belki sonunda da ağlamam, ne dersin? :P

      Sil
    3. Yok yahu, yine ağlanır bu filmde. En azından hayatın naturası gereği ağlanır. ;)

      Sil
  2. Bütün İran filmleri bence şiirin sinema karşılığı. O kısıtlı şartlarda, o sansüre rağmen nasıl bunca güzel filmler çekiyorlar, şapka çıkarıyorum gerçekten. Daha izleyip de beğenmediğim bir İran filmi olmadı. Sorduğun soruya evet cevabıyla ve küçük oyuncu hakkındaki görüşlerine de sonuna kadar diyerek katılıyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dünya sineması içinde bambaşka bir yeri ve dili var bu sinemanın, sade, doğru, şiirsel, abartısız...
      Çok güzel ve saygı duyulası, gerçekten. :)

      Sil
  3. Hemen listeme aldım. Gördüğüm kadarıyla dostların yorumları olumlu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hüzünlü olmakla birlikte, seyir keyfi yüksek, çok güzel bir film. Seveceğini düşünüyorum Sezerciğim. :)

      Sil

Hoşgeldiniz!