Bu ay böyle geçip gidecek galiba.
İş, çocukların okul hazırlıkları, veli toplantıları, ev halleri, apartman işleri toplantıları...
Peki, öyle olsun.
Hiç değilse dört dakikalığına arkama yaslanıp şu şarkıyı dinleyebilirim, yine de.
Simon and Garfunkel "Sound of Silence" in Central Park
Yaz sonrası işe güce dalmak bana da ağır gelmişti, şarkı dinginleştirdi beni. Sağol ve kolay gelsin :)
YanıtlaSilinsan bir yerlere koşturmak zorunda kaldığı günlerin gecelerinde, soluğunu bıraktığı anda anlıyor günün gerilimini. ben bazen öylesi anlarda, gün boyu soluk almadığımı bile hissedebiliyorum:(
YanıtlaSilyapilacak cok is var gercekten, bir suru sorumluluk. ama ananem derdi, Allah bitirmesin :)
YanıtlaSilsevgiler ve merhaba..
Şuleciğim,
YanıtlaSilİş güç hiç bitmiyor da, bir de mevsim değişikliği, trafik derdi cabası...
Ben bu şarkıyı, sözlerini, söyleyenlerin seslerini çok severim. Bana da iyi gelir.
:))
Elektracığım,
YanıtlaSilBu sabah Radikal'de nefes almak, iyi nefes almak ve buna bağlı olarak stresli olup-olmamak konusunu da anlatan bir sağlık yazısı okudum. Hemen sen aklıma geldin.
Şu nefes egzersizlerini bir öğrenip dene istersen, sahiden yararını görürsün diye düşünüyorum.
Ben de şimdi temel yoga hareketlerine başlıyacağım.
Yaşasın bol nefesli, sağlıklı yaşam!
:))
Müziciğim,
YanıtlaSilHoşgeldin.:)
Kesinlikle doğru söz: Allah bitirmesin!
Sadece kendimizin ve çevremizin farkında olup, deney faresi gibi debelenmek durumunda olmayalım da, çalışmak gibisi yok. İnsan yaşadığını hissediyor.:)
Aldım mesajını ve hemen yolladım bir e-posta ;)
YanıtlaSilSevgiler :)))
P.S. Bir de bayılırım "People hearing without listening" kısmına...
ekmekçikız, nefesi egzersize dökmüşsem, felaketim olur, ağlarım diye korkuyorum:)))
YanıtlaSilyoga denemesi yapmadım da değil ha!
Sndrnellacığım,
YanıtlaSilHemmen bakıyorum.:))
Sözlere gelince, tüm şarkı hiç tekrarlanmayan dizelerden oluşuyor. Herbiri ayrı anlamlı. Bu ikili, zamanın müzik dünyasına armağanı olmuş.
Elektracığım,
YanıtlaSilBoşver egzersizi, sen aklına geldikçe derin nefes al. Şu sizin meslekten olan dayım, öğrencilere öyle söylerdi vakt-i zamanında; "beni gördüğünüzde selam vermeyin, onun yerine ciğerinizi dolduracak kadar derin bir nefes alın" diye. oradan aklıma geldi.:))