Salı, Eylül 07, 2021

Sahildeki ılgının bir öyküsü olsa gerek

Sazdan şemsiyenin altında yatıyorum, denizi seyrediyorum,
Küçük bir ılgını güneşe karşı, şemsiyeye ek olarak siper edinmişim,
Güneşin parlaklığından gözümü alıp, minik ağaca dikkat ediyorum, bir anda görüyorum,
Sahildeki bir sıra ılgın ağacından bir tanesi,
Bir seferinde rüzgâra dayanamamış, devrilmiş gövdesi,
Kırılmış belli ki,
Kesmişler devrilen gövdeyi, bir parça kalmış gövdeden,
O yana yatmış küçümen gövdeden taze sürgünler çıkmaya başlamış,
Bir dolu filiz, ılgın ağaç değilmiş de maki imiş gibi,
Sürgünlerin iki tanesi sağlamca fidanlar şimdi,
Üç dört tanesi daha ince henüz, dal gibiler, 
Tek gövdeden bir koru olmuş, 
Orman diyecektim,
Abarttın dersiniz, demedim.


Fotoğrafları güneşe karşı çektim, renkler patladı. Biraz büyütürseniz alt solda yatık ve kesik gövdeyi göreceğinizi umuyorum.

8 yorum:

  1. Doğa mutlaka kendini tazelemenin yolunu buluyor galiba ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğayı olduğu gibi bıraksak, rahatını bozmasak, en doğrusunu o biliyor. :)

      Sil
  2. ne çok severim ılgınları. fotoğraflarına bakmak bile iyi geldi ruhuma yine :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de çok severim, bizim sahilde bir sıra var, çok hoş. :)

      Sil
  3. Bugün ig hikayeme fotosu eşliğinde şunu yazmıştım: bir ılgın altı bulduysam tamamdır. Çok sevilesiler.

    YanıtlaSil
  4. Şu denize giremedim bu yaz ya, her sahil fotosundan içime ışık doluyor. Hiç bilmediğim bir yer oysa burası...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eylül ışığını da Eylül denizini de çok severim. İnsan güneşe gözü yanmadan, azıcık kısık bir bakışla bakabiliyor hem. :)

      Sil

Hoşgeldiniz!